TUAT

teletıp acil tıp

Teletıp nedir? Acilde işimize yarar mı? Korkmalı mıyız?

Teknoloji her sektörü olduğu gibi sağlık sektörünü de dönüştürüyor. Yapay zekâ, büyük veri, nesnelerin interneti, sanal ve artırılmış gerçeklik gibi teknolojiler tıp dünyasında yeni ufuklar açıyor. Son aşamada sağlık sektöründe devrim yaratan teknolojilerden biri de Teletıp.

Teletıp, sağlık profesyonellerinin, hastaları iletişim teknolojilerini kullanarak uzaktan muayene etmesine, teşhis koymasına ve tedavi etmesine verilen isim.

Teletıp ve Tele Sağlık aslında iç içe geçmiş kavramlar olmasına rağmen aralarındaki en büyük fark, Teletıbbın klinik kullanıma uygun olarak tanı ve tedaviye yönelik olması ancak tele sağlığın koruma, önleme, eğitim gibi diğer genel sağlık uygulamalarını da içerebilmesidir. Dünya Sağlık Örgütü bu iki kavramı ayırmadan, Teletıp tanımını “Mesafenin kritik bir faktör olduğu durumlarda, hastalık ve yaralanmaların teşhis, tedavi ve önlenmesi; tüm sağlık uzmanları tarafından geçerli bilgi paylaşımı; araştırma, değerlendirme ve sağlık çalışanlarının sürekli eğitimi amacıyla, bilgi ve iletişim teknolojileri kullanılarak sağlanan hizmetler” olarak ifade etmiştir.

Teletıp Neden Önemli?

Teletıp öncelikle gelişmekte olan ülkelerdeki ve kırsal kesimlerdeki, yeterli olanaklara sahip olmayan insanların sağlık hizmetlerinden yararlanmasını sağlıyor. Sağlık alanında kaydedilen gelişmelere rağmen dünya nüfusunun yaklaşık yarısının güvenilir ve erişilebilir sağlık imkânlarından yararlanamadığı düşünülürse, teletıp hizmetinin önemi daha net bir şekilde ortaya çıkıyor.

Teletıp Tarihçesi

1876- Tele-sağlık olarak kabul edilecek ilk olay  Alexander Graham Bell’in pantolonuna asit döktüğünde laboratuvar asistanını arayarak yardım istemesiydi.

1879-Lancet’ te yayınlanan bir makalede telefon kullanımının gereksiz muayenehane ziyaretlerini azaltabileceği öngörüsü yapıldı.

1925-Hugo Gernsback adlı ABD’li mucit tarafından, “teledaktil” adını verdiği; doktorların bir ekrandan uzaktaki hastaları görmesine, robot kollarla tedavi etmesine olanak tanıyacak bir cihaz fikri ortaya atıldı.

1950-Teletıp olarak adlandırılabilecek ilk uygulama 1950’li yıllarda ABD’deki bazı hastanelerin telefon hatları üzerinden bilgi ve görüntü paylaşmaya başlamasıyla ortaya çıktı. Bu alandaki ilk kayda değer başarı Pennsylvania’daki iki hastanenin röntgen görüntülerini telefon hatları üzerinden paylaşmayı başarmasıyla gerçekleşti. İlk dönemlerde doktorların başka yerlerdeki uzmanlara danışması amacıyla kullanılan bu yöntem, özellikle kırsal kesimlerdeki hastaların uzman doktorlara ulaşması bakımından büyük faydalar sağladı.

1960- Modern anlamda ilk teletıp uygulaması 1960’larda, NASA’nın uzaya insan göndermesiyle başladı. Astronotların sağlık durumu uzay gemisindeki cihazlarla ölçüldü ve sonuçlar uydu teknolojisiyle yeryüzündeki doktorlara gönderildi. Bu teknolojiyi yeryüzüne de indirmeye karar veren NASA, sağlık hizmetlerinden yoksun olan Arizona’daki Kızılderili yerleşimlerine bir minibüs gönderdi. Röntgen ve EKG cihazlarıyla donatılan bu minibüste yapılan ölçümler mikrodalga yoluyla uzmanlara iletildi ve bu yolla gerekli tedaviler önerildi.

1970-İnternet çağıyla birlikte teletıp hizmetleri de büyük bir dönüşüm gösterdi. Akıllı cihazların yaygınlaşması, yüksek çözünürlüklü video aktarımı hem hastalar hem de doktorlar açsından birçok yeni olanak yarattı.

2021-Nasa uçuşu sırasında dünyadan uzayda gerçekleşen ilk holografik teletıp görüşmesi yapıldı. Nasa uzmanu Dr Schmit buna holo portasyon ismini verdi. Holoportasyon insanların 3D modellerinin gerçek zamanlı olarak bir tür yakalama teknolojisidir. Fiziksel bedenimizin orda olmadığı ancak insan varlığımızın orda olduğu bir karma gerçeklik. Micrsoft 2016 dan beri bu uygulama üzeinde çalışıyor.

Dünya’ da Teletıp

2013 yılında teletıp araçlarını kullanan hasta sayısı 350.000 iken, 10 yıl içinde bu sayı 10 milyonu aştı. Dünyanın bütün ülkelerinde belirli ölçülerde Teletıp uygulanıyor ancak aygınlık düzeyini teknolojik altyapı ve yasal düzenlemeler belirliyor.

Amerika, Kanada, Avustralya, İngiltere, Almanya ve Hollanda teletıp uygulamalarında önde gelen ülkeler…

Almanya’da 30 hastane 1986’dan günümüze, video konferans ile çalışmalarını sürdürmektedirler. Özel sağlık sigortasının yaygın olduğu İngiltere ve İsviçre teletıp çözümlerini desteklerken Belçika ve Hollanda’da sosyal güvenlik sistemlerinin teletıp giderlerini karşılamaması bu uygulamanın yaygınlaşmasına engel oluyor.

Teletıp uygulamalarından en çok faydalanması gereken bölgeler, yeterli sağlık hizmetlerine sahip olmayan gelişmekte olan ülkeler. Örneğin Afrika dünya nüfusunun yüzde 14’ünü barındırdığı halde, küresel çapta hastaların yüzde 24’ü bu kıtada yer alıyor. Buna rağmen dünyadaki sağlık harcamalarının sadece yüzde 1’i Afrika’da gerçekleşiyor. Özellikle 7.700 kişiye bir doktorun düştüğü kırsal kesimlerde bu sorun daha da belirgin hale geliyor.

Ancak teletıp uygulamalarının bariz avantajlarına rağmen, yüksek maliyet, altyapı ve uzmanlık eksikliği gelişmekte olan ülkelerde teletıp uygulamalarının yaygınlık kazanmasını önlüyor.

Bu nedenle dünyada sadece 31 ülkede bu alanda somut ilerlemeler kaydediliyor.

Bununla birlikte, Brezilya, Kamboçya, Ekvador, Hindistan, Nepal, Filipinler ve Güney Afrika gibi ülkelerde son dönemlerde önemli adımlar atılıyor. Örneğin Nepal Sağlık Bakanlığı, Patan Hastanesi’nde kurulan teletıp merkezinden ülkenin 25 bölgesine sağlık hizmeti veriyor.

Ekvador’daki Mobil Cerrahi Programı ile kırsal kesimlerdeki doktorlar gönüllü uzmanlara 24 saat ulaşabiliyor. Görüşmeler sonucunda ameliyata ihtiyaç duyduğu belirlenen hastalar kırsal kesime gelen mobil ameliyathanelerde ameliyat ediliyor. Tedavi sonrası takip süreci de Mobil Cerrahi Programı ile uzaktan gerçekleştiriliyor.

Endonezya’da Dokita ve Doctor Gratis gibi uygulamaları indirenler, diledikleri zaman, diledikleri yerden ücretsiz bir şekilde doktorlara ulaşabiliyor.

Türkiye’ de Teletıp

2019 yılında meydana gelen COVID-19 Pandemisi, bulaş riskini azaltmak adına Türkiye’de de Teletıp çalışmalarına ivme kazandırmıştır.

Telesağlık (Dr. e-Nabız) olarak isimlendirilen bu sistemde, vatandaşlar sisteme mobil uygulama veya web ortamından (https://dr.enabiz.gov.tr) erişim sağlayabileceği gibi 182 MHRS çağrı merkezi üzerinden de erişim sağlayabilmektedir. Başlatılan teletıp videokonferansı her iki tarafın rızası ile görüntülü yada görüntüsüz olarak sürdürülebilmekte, video kayıtları 12 ay boyunca bakanlığın izin verdiği veri merkezlerinde saklanmaktadır. İdari bir soruşturma durumunda müfettişlere erişim izni verilmektedir.

Pandemi döneminde alınan randevu sayısı 30441 olup bunlardan 7666’sı başarılı bir teletıp görüşmesi olarak sonlandırılmıştır.

10 Şubat 2020 tarihinde resmi gazetede Uzaktan Sağlık Hizmetlerinin Sunumu Hakıında Yönetmelik yayınlanmış olup; kapsam, kişisel verilerin korunması gibi konularda geliştirilmesi gereken alanlar mevcuttur.

Acil Servis İçin Avantajları

Son yıllarda bu konuda yapılan çalışmalar acil servislerin teletıbbı en çok kullanan alan olduğuna ve fayda sağlama oranı en yüksek bölüm olduğuna dikkat çekmektedir.

Uzak bölgelerdeki hastaların erişimini artırır.

Uzmanların daha hızlı bir şekilde acil servis hastalarına müdahale etmelerine yardımcı olur.

Acil servislerin kalabalık olması nedeniyle oluşan bekleme sürelerini azaltabilir.

Acil tıp personelinin sayısını ve iş yükünü azaltır.

Acil Servis İçin Dezavantajları

Teletıpın tıbbi müdahale için yeterli olmadığı durumlarda oluşabilecek hatalar…

Teknolojik sorunlar, internet bağlantısı, elektrik kesintileri vb. gibi durumların, tele tıp hizmetlerinin kesintiye uğramasına neden olabileceği riski…

Etik konular, hasta mahremiyeti, hastanın bilgilendirilmesi ve onamı, tıbbi kararlar vb. gibi konularda endişeler…

Ödeme, faturalandırma, hukuki sorunlar…

İhtiyacımız olan Teknoloji Okuryazarlığı

Yasal zeminin sağlamlaştırılması ve artan teknoloji okuryazarlığı ile önümüzdeki günlerde Teletıp alanından çokça fayda göreceğimiz kanaatindeyim.

Bu blog makalede sizinle Teletıp hakkında bildiklerimi paylaşmaya çalıştım. Dünya’ ya baktık ne  yapıyorlar, Türkiye’ yi anlattık ne aşamadayız, şimdi sıra birey olarak bizde…

Her bireyin bir varoluş amacı vardır, yapay zeka ile korkunç ivme kazanan bu teknoloji çağında, artık isyan ve inkar yerine; öğrenip, geliştirmek ve daha iyisini yapmak zorundayız.

 

Doç.Dr. Nazlı GÖRMELİ KURT

Ankara Şehir Hastanesi Acil Tıp Kliniği 

Write a Reply or Comment

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir