TUAT

uzman dr. elif tuğçe şahin

FONKSİYONEL TIP YAZI DİZİSİ;
ÇİNKO İLE İLGİLİ NELER BİLİYORUZ…

Havalar bu kadar soğumuşken, ÜSYE’ler AGE’ler havada uçuşurken, kendimizi ve ailemizi korumak için destek olarak ne alalım diye düşünürken bir de yoğun bir acilde çalışıyorsak ve yeşil alanda hasta bakıyorsak aklımıza gelen bir elementten bahsedelim istedim. Çinko..
Subklinik çinko eksikliğinin ishal ve üst solunum yolu enfeksiyonlarının görülme sıklığını, morbiditesini ve mortalitesini önemli ölçüde artırabileceği olasılığı hekimler arasında büyük ilgi uyandırdı. Çinko eksikliği dünya çapında en önemli mikro besin eksikliklerinden biridir. Bir çok çalışma, yüksek riskli popülasyonlarda Çinko takviyesinin sağlık açısından önemli faydalar sağlayabileceğini göstermiştir.
Çinko nedir?
Çinko (Zn), doğada genellikle iki değerlikli halde bulunan bir geçiş metalidir. Vücutta yüzlerce enzimin üretimi için gerekli olduğundan önemli bir mineral olarak kabul edilir. Çinko eksikliği veya aşırı emilimi, çinko homeostazisini bozar ve büyümeyi, morfogenezi ve bağışıklık tepkisinin yanı sıra nörosensör ve endokrin fonksiyonlarını da etkiler. Yaşam için gerekli olan hücresel süreçleri ve biyolojik tepkileri sürdürmek için çinko düzeylerinin uygun şekilde ayarlanması gerekir.
Diyette çinko kaynakları nelerdir?
Çinkonun birincil beslenme kaynakları et ve kabuklu deniz ürünleri gibi hayvansal ürünleri ve mercimek, fındık, nohut, kaju fıstığı ve kabak çekirdeği gibi bitkisel ürünleri içerir. Bitkisel ürünler arasında, zenginleştirilmiş tüketime hazır tahıllar (örneğin Batı diyetinde kahvaltılık gevrek gibi gıda ürünleri) en yaygın çinko kaynağıdır. Tipik bir karma diyette yeterli miktarda çinko kaynağı mevcuttur. Lakto-ovo-vejetaryenler yeterli seviyelere ulaşmak için daha fazla güçlendirilmiş tahıllara veya baklagillere, süte, yumurtaya, kuruyemişlere ihtiyaç duyarlar. Bitkisel kaynakların , çinko oluşturan çözünmeyen komplekslere bağlanan ve böylece çinkonun emilimini engelleyen fitik asitin varlığından dolayı daha az biyoyararlanımlı olduğu düşünülmektedir.
Yetişkinlerin yaklaşık yüzde 45’i yetersiz çinko alımına sahip olabilir.
Diyet referans alımı: Çinko için önerilen diyet referans alımı, yaşa ve cinsiyete göre değişir; erken çocukluk döneminde 3 mg/gün’den yetişkin kadınlarda 8 mg/gün’e ve yetişkin erkeklerde 11 mg/gün’e yükselir. Hamilelik ve emzirme döneminde gereksinimler daha yüksektir
Çinko metabolizması
Yetişkinlerde toplam vücut çinkosu ortalama 1,5 ila 2,5 gramdır. Toplam vücut çinkosunun büyük bir kısmı (yüzde 60’ı) kemik ve kas havuzundadır. Çinko ince bağırsak boyunca aktif olarak emilir. Esas olarak duodenum ve jejunumda ve daha az oranda ileum ve kalın bağırsakta emilir. Sindirim sırasında diyetteki çinko salınır ve amino asitler, fosfatlar, organik asitler ve histidinler gibi farklı ligandlarla kompleksler oluşturur. Çinko-ligand kompleksleri daha sonra hem aktif hem de pasif bir süreçle bağırsak mukozasından emilir. Emilimden sonra portal dolaşım çinkoyu karaciğere taşır.
Çinko albümine bağlı olarak taşınır. Periferik dokular, özellikle kemik ve kas tarafından ve metalotiyonein olarak depolanabileceği karaciğer tarafından alınır.
Çinko atılımının ana yolu gastrointestinal sistemdir. Dolaşımdaki çinkonun yüzde 10 kadarı da idrar yoluyla atılır.
Toplam vücut çinko içeriğinin <%0,2’sini temsil eden plazma çinko, çinko durumunun en sık ölçülen biyobelirtecidir. Ancak plazma çinko konsantrasyonunun enfeksiyon, inflamasyon, stres veya travma gibi çinko durumu veya diyetle çinko alımıyla ilgisi olmayan faktörlere yanıt olarak düşebileceği bilinmelidir. Tersine, açlık sırasındaki doku katabolizması çinkonun dolaşıma salınmasına neden olarak dolaşımdaki çinko seviyelerinde geçici bir artışa neden olabilir.
Düşük plazma çinkosu genel olarak <60 mikrogram/dL (<9,2 mikromol/L) olarak tanımlanmıştır.
Hangi durumlarda çinko seviyeleri azalır?
Malabsorbsiyon sendromu, karaciğer hastalığında muhtemelen hipoalbüminemiye bağlı olarak, kronik böbrek hastalığında idrarla atılımın artışına bağlı olarak, orak hücre hastalığı ve diğer kronik hastalıkları olan hastalarda çinko eksikliği riski yüksektir. Fitatlarla ve yüksek lifli diyetle beslenenlerde ise zayıf çinko emilimi çinko eksikliğine neden olabilir.
Çinko eksikliği, kardiyovasküler hastalıklar, tip 2 diyabet, büyüme geriliği, bilişsel bozukluk, bulaşıcı hastalıklar, erkek hipogonadizmi, cilt değişiklikleri, yara iyileşmesinde gecikme ve benzeri gibi çeşitli hastalık durumlarının daha yüksek riskiyle ilişkilidir. Buna karşılık, yeterli çinko tüketimi kronik metabolik hastalığı, diyabeti ve kardiyovasküler hastalıkları olan kişilere fayda sağlayabilir. Bu nedenle insan sağlığını korumak için diyetle yeterli çinko alımı gereklidir.
Çinko eksikliği klinik bulguları
Hafif çinko eksikliğinde, bağışıklık sisteminin zayıflaması, tat ve kokunun bozulması, gece körlüğünün başlaması, spermatogenezin azalması ve sedef hastalığı benzeri dermatit gibi klinik bulgular görülmektedir.
Şiddetli çinko eksikliğinde, dermatit (tipik olarak perioral ve perianal bölgelerde veya uzuvların ekstansör yüzeylerinde eritematöz, pullu, vezikülobüllöz veya püstüler lezyonlar), ciddi derecede baskılanmış bağışıklık fonksiyonu, sık enfeksiyonlar, ishal ve alopesi gibi klinik bulgular görülmektedir.
Akrodermatitis enteropatika: Çinko emiliminin bozulduğu otozomal resesif bir hastalıktır. Bozukluğa, çinko taşınmasında rol oynayan bir proteini kodlayan SLC39A4 genindeki varyantlar neden olur. Hastalık şiddetli çinko eksikliğinin belirti ve semptomları ile karakterizedir. Ağızdan çinko takviyesi (30 ila 45 mg/gün) semptomların hızla ortadan kalkmasını sağlar. Tedavinin yaşam boyu sürdürülmesi gerekir.
Tedavi
Yetersiz oral alımdan kaynaklanan çinko eksikliği için, tipik bir oral replasman dozu 1 ila 2 mg/kg/gün elemental çinkodur. Akrodermatitis enteropatika için yaklaşık 3 mg/kg/gün elemental çinko gibi daha yüksek replasman dozları önerilir.
6 ay-5 yaş arası akut ishali olan çocuklar için Dünya Sağlık Örgütü 14 gün boyunca 10 mg/gün çinko takviyesi önermektedir.
Çinko toksisitesi
Çinko takviyesi ile çok az toksisite meydana gelir. Önerilen günlük alımın 10 katına kadar yutulması hiçbir belirti oluşturmaz. Yüksek dozda çinkonun kronik alımı bakır eksikliği ile ilişkili olabilir çünkü çinko, bakırın bağırsaktan emilimini engeller.
1 ila 2 g çinko sülfatın akut alımı, gastrointestinal sistemin tahrişi ve korozyonu ile ilişkili bulantı ve kusmaya neden olur. Yüksek dozlarda çinko bileşikleri aynı zamanda tübüler nekroz veya interstisyel nefritin neden olduğu akut böbrek yetmezliğine de neden olabilir.

REFERANSLAR
Hara T, Takeda TA, Takagishi T, Fukue K, Kambe T, Fukada TJ. Physiological roles of zinc transporters: molecular and genetic importance in zinc homeostasis. J Physiol Sci. 2017;67(2):283–301. [PubMed] [Google Scholar]
Food and Nutrition Board of the Institute of Medicine. Dietary Reference Intakes for Vitamin A, Vitamin K, Arsenic, Boron, Chromium, Copper, Iodine, Iron, Manganese, Molybdenum, Nickel, Silicon, Vanadium, and Zinc. National Academies Press, Washington DC, 2000. https://www.nap.edu/catalog/10026/dietary-reference-intakes-for-vitamin-a-vitamin-k-arsenic-boron-chromium-copper-iodine-iron-manganese-molybdenum-nickel-silicon-vanadium-and-zinc (Accessed on January 09, 2018).
Lowe N.M., Fekete K., Decsi T. Methods of assessment of zinc status in humans: A systematic review. Am. J. Clin. Nutr. 2009;89:2040–2051. doi: 10.3945/ajcn.2009.27230G. [PubMed] [CrossRef] [Google Scholar]
Agnew UM, Slesinger TL. StatPearls: Zinc Toxicity. 2020. Available at: https://www.ncbi.nlm.nih.gov/books/NBK554548/ (Accessed on March 29, 2020).
World Health Organization. The treatment of diarrhoea, a manual for physicians and other senior health workers. 4th revision. WHO/FCH/CAH/05.1. Geneva: World Health Organization, 2005. https://apps.who.int/iris/handle/10665/43209 (Accessed on June 16, 2023).

Write a Reply or Comment

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir